- paçaları sıvamak
- to gird up one's loins
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
paçaları sıvamak — kolları sıvamak Paçaları sıvadı, bir beygir kiralayıp köy köy dolaştı. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çayı görmeden paçaları sıvamak — dereyi görmeden paçaları sıvamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dereyi görmeden paçaları sıvamak — gerektiğinden çok önce veya henüz ortada hiçbir şey yokken hazırlanmaya kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
suyu görmeden paçaları sıvamak — henüz hiçbir belirti yokken veya gereğinden çok önceden hazırlanmaya kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolları sıvamak — bir iş yapmaya güçlü bir biçimde, istekle hazırlanmak Selami de kolları paçaları sıvayıp Ali Naci nin yardımına koşmuştu. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
çemrenmek — nsz, hlk. 1) Kendi kol ve paçalarını sıvamak, eteğini toplamak 2) mec. Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çay — 1. is., bit. b. 1) Çaygillerden, nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (Thea chinensis) 2) bit. b. Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı 3) Bu yaprağın demlenmesiyle elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek O esnada… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dere — is., coğ. 1) Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu 2) coğ. Bu akarsuyun yatağı 3) coğ. İki dağ arasındaki uzun çukur 4) Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol Birleşik Sözler derebeyi dereotu dere tepe kuru dere… … Çağatay Osmanlı Sözlük
paça — is., Far. pāçe 1) Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm 2) Kasaplık hayvanların kesilmiş ayağı 3) Bu ayaktan yapılan çorba Birleşik Sözler paça günü paça kasnak paçası düşük bol paça çalapaça … Çağatay Osmanlı Sözlük
su — 1. is., yu Sutaşı 2. is., yu 1) Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab Dere suyu tekmil çamur. Halk kuyu suyu içmek mecburiyetinde... R. N. Güntekin 2) Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu… … Çağatay Osmanlı Sözlük